Uşak Haber- Hamile kalmak her zaman düşündüğümüz kadar kolay olmayabiliyor. Zira, pek çok faktör üreme sağlığını olumsuz etkileyerek ‘infertilite’ sorununa yol açabiliyor. Yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte, her 100 kadından 15-20’si, günümüzde infertilite tanısı alıyor. Günümüzde kadınlarda en sık görülen infertilite nedenlerinin başında ileri anne yaşı olduğunu ve devamında sırayı stres ile kötü alışkanlıkların alabiliyor. Yine stresli yaşamın bir uzantısı olarak sigara ile alkol gibi zararlı maddelere karşı da yatkınlık olduğu görülüyor. Bu faktörler hem yumurta hem sperm kalitesi üzerinde etkili oluyor.
İleri yaş
İleri yaş hamilelik oluşumunu önleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor. Özellikle kadınlarda 25-35 yaş arasında hamile kalma oranı yüzde 60 iken bu oran 35 yaş üstünde yüzde 30’lara, 40 yaş üstünde ise 15-20’lere kadar düşüyor. Bu nedenle anne adaylarının yaş periyodunu mutlaka dikkate almaları gerekiyor. Zira yumurtanın enerjisini sağlayan temel organel mitokondri ilerleyen yaşla birlikte hızla azalıyor. Bu azalma da embriyonun kaliteli ilerlemesini ve genetik olarak sağlıklı olmasını engelleyen bir durumu oluşturuyor.
Sigara ve alkol kullanımı
Kötü alışkanlıkların vücudumuzdaki her sisteme zararı olduğu aşikar. Kadın genital sistemi mikrodamar sistemiyle besleniyor ve silier yapılar dediğimiz ince hareketli tüysü tabakalarla kaplı bir yüzeyden oluşuyor. Sigara gibi tütün ürünleri, bu tüysü silier tabakaların hem hareketini azaltıyor hem toksik maddelerin yoğun bir şekilde üzerlerine yapışmalarına neden oluyor. Ayrıca sigara küçük damarları tıkayarak rahim duvarının beslenmesinde sorun oluşturuyor ve yumurta kanlanmasını bozarak yumurta rezervinin erken tükenmesine yol açıyor. Alkol de aynı oranda yumurtlamayı, döllenmeyi ve rahim duvarına embriyonun tutunmasını bozarak üreme sağlığı üzerine olumsuz etki ediyor.
Kötü beslenme alışkanlıkları
Kötü beslenme alışkanlığı pek çok hastalığın yanı sıra üreme sağlığında da ön planda oluyor. Yetersiz rezervi olan bir beden yeni bir canlı büyütmek için de kafi gelmeyecektir. İlaveten diyabet ve tansiyon gibi problemlere sebep olarak üreme fonksiyonunu bozacaktır.
Kronik hastalıklar
Diyabet ve hipotiroidi gibi kronik hastalıklarda hamile kalmak daha zor oluyor. Ayrıca annelerin yüzde 63.8’inin hastalıklarından ve kullandıkları ilaçlardan dolayı emzirme sürelerinin kısaldığı, yüzde 13.8’inin hastalık tanısı konulduktan sonra perinatal kayıp yaşadıkları yapılan çalışmalarda tespit edilmiş.
Genital yol enfeksiyonları
Genital yolla bulaşan enfeksiyonlar rahim duvarı ve tüplerde kalıcı hasarlar oluşturarak hamile kalmayı önleyebiliyor. Bu nedenle hamilelik planlaması öncesinde vajinal kültür ve HPV taramasının mutlaka yapılması gereklidir.
Kemoterapi ve radyoterapi almış olmak
Kanser sebepli radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gören hastalarda yumurtalık rezervi ciddi oranda etkileniyor. Öyle ki kanser tedavisinde yumurtaların yüzde 90’ı ölüyor. Bu hastaların yüzde 10'u 45 yaşın altında oluyor ve kanserden kurtulan hasta için birinci derecede önemli olan konu, çocuğunun olmasıdır. Bu nedenle kemoterapi ve radyoterapi alacak olan hastalar evli ise embriyo bekar ise yumurta ya da spermler dondurulmalıdır. Gonad hücreleri ve embriyo 5 yıl süreyle saklanabiliyor.
Daha önce geçirilmiş yumurtalık cerrahisi
Yumurtalıkta gelişen iyi veya kötü huylu tümörlerin cerrahisinde bazen yumurtanın tamamı veya bir kısmı çıkarılıyor. Bu durum yumurtlayan kaliteli kısmının da çıkmasına yol açıyor. Bu nedenle cerrahi öncesinde yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi ve doğurganlık koruyucu önlemlerin mümkünse alınması gerekiyor.
Doğumsal genital yol anomalileri
Kadınların yüzde 5’inde doğumsal olarak genital yolda anomaliler olabiliyor. Hamile kalamayan kadınlarda yapılan fizik muayene, histerosalpingografi (HSG) ve ultrason ile bu anomalileri tespit etmek ve sonrasında da cerrahi olarak çözmek mümkün oluyor.
Miyomlar, polipler ve çikolata kistleri
Kadın genital sisteminde miyom, polip, basit ya da komplike kist ve çikolata kisti gibi hastalıklar hamilelik oluşumunu önleyebiliyor. Kadınların yüzde 80 gibi yüksek bir oranının hayatlarında bir kez bu hastalıklara yakalanabilmesi mümkündür. Cerrahi müdahale ile bu tür hastalıkların tedavisi mümkündür. Bazı kistlerde medikal tedavi de yeterli gelebiliyor.
Rahim şekil bozuklukları
Rahimde olan doğumsal defektler, örneğin septum (perde), çift rahim ve T veya Y şeklindeki rahimler de hamile kalmada engel olan tabloları oluşturuyor. Bu tip problemlerin çözümünün ertelenmemesi son derece önem taşıyor. Septumların kısmi olanları ya da T şekilli rahim yapısında, cerrahi yönteme başvurmadan önce, hastaya bir miktar süre tanınabiliyor.