7 Adımda Obezite İle Mücadelede Edin

Uşak Haber - Dünya genelinde 650 milyon, Türkiye’de ise 25 milyon obez bulunuyor. Üstelik ülkemizdeki 15 yaş üstü her 10 kişiden 6 ila 7’si fazla kilolu yani potansiyel obez… COVID- 19 salgını ile gündemden düşse de obezite, tüm dünyada en büyük halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Pandemi ile birlikte yaşanan kapanmalar insanları hareketsizliğe iterken bu dönemde özellikle çocukluk çağı obezitesinin arttığı görülüyor. Çok sayıda kronik hastalığa sebep olan obezite, kalp damar hastalıklarından Tip 2 diyabete, hipertansiyondan kansere kadar pek çok hastalığa yakalanma riskini artırıyor.

Obezitenin önlenmesinde beslenme alışkanlıkları büyük önem taşıyor. Beslenme alışkanlıklarımız hakkında önerilerimiz ise şu  şekilde;

Vitamin deposu baklagilleri haftada 3-4 kez tüketerek kilo verin

Bilimsel çalışmalarda obezite ile mücadele noktasında baklagiller için “değerli besin” tanımlaması yapılmıştır. Baklagilleri obezite ile mücadelede “değerli besin” olarak tanımlayan şey; daha düşük kalori içeriğine sahip olmalarına rağmen, yüksek protein değerleri ve yüksek lif içerikleridir. Yapılan çalışmalar; günde 5-6 yemek kaşığı kuru fasulye veya nohut yendiğinde toplam enerji, yağ ve doymuş yağ alımının azaldığını gösterirken; lif, protein, magnezyum, demir, folat ve çinko alımının arttığını gösteriyor. Kaliteli beslenmenin bir parçası olan baklagil tüketimi; obezite, koroner kalp hastalığı, diyabet ve metabolik sendrom gibi hastalıkların görülme sıklığını azaltıyor. Baklagil tüketiminin kilo verme üzerine etkisini inceleyen birçok bilimsel çalışma da baklagillerin hayvansal kaynaklı proteinlere oranla daha çok tokluk sağladığını ve toplam vücut yağının azaltılması noktasında önemli bir etki yarattığını gösteriyor. Uluslararası birçok organizasyon obezitenin yönetiminde baklagil tüketimini öneriyor. Baklagiller yüksek protein içeriğinin yanı sıra biyoaktif bileşikler ve tokluk üzerine olumlu etkilerinden dolayı obeziteye karşı mücadelede diyetin bir parçası olarak hafta 3-4 kez tüketilmelidir. 

Şeker ve yağdan uzak durun

Son 30 yılda obezite alanında yapılan çalışmalar obez bireylerin daha fazla şeker, daha fazla yağ tüketimine dikkat çekiyor. Yüksek yağ ve yüksek şeker içeriğine sahip bir diyet vücutta yağ depolanmasını artırarak bağışıklık sistemini zayıflatacaktır. Obeziteden korunmak, kilo alımını engellemek ve kilo vermek için beslenmemizde şeker yerine yüksek lif içeriğine sahip kompleks karbonhidrat dediğimiz sebze ve meyve oranlarını artırmalıyız. Yüksek yağ ve kolesterol içeriğine sahip hayvansal kaynaklı protein yerine haftada en az 3-4 kez bitkisel protein kaynağı olan baklagillere yer vermeliyiz.

Porsiyonlarınızı küçültün

İnsanların genel olarak büyük porsiyonlara eğilimi vardır. İster evde isterseniz bir restoranda olun yemek tercihinizi yaparken porsiyon kontrolünün ne kadar önemli olduğunu unutmayın ve mutlaka küçük porsiyonlar tercih edin. Bazen doymayan midemiz değil beynimizdir; onu şaşırtın. Zamanla küçülttüğünüz porsiyonların bile fazla geldiğini göreceksiniz.

Günde 2-3 litre sıvı tüketin

İnsan vücudunun günde en az 2-3 litre sıvıya ihtiyacı olduğunu unutmayın. Şekerli ve gazlı içeceklerden uzak durun, ağırlıklı su olmak üzere yeterli miktarda sıvı tüketimini günlük rutinlerinize ekleyin.

Hayatınıza hareket katın

Obezite ile mücadelede en önemli adımlardan biri fiziksel aktivite düzeyini artırmaktır. Haftada 5 gün 30’ar dakika veya haftada 3 gün toplam 150 dakika egzersiz obeziteyi önlemeye yardımcı olur. Hayatınıza sokacağınız bu hareket rutini metabolizma hızınızı artırır, bağışıklığınızı kuvvetlendirir, zihinsel performansınızı güçlendirerek daha iyi bir ruh haline sahip olmanızı sağlar.

Uykunuzu alın

Dengeli bir uykunun kilo almayı ve yağ tutmayı engellediğini biliyor muydunuz? Zamanında ve yeterli uykuya dikkat edin. Yetişkin bireylerin gece 23.00-03.00 saatlerini kapsayacak şekilde günde 7-9 saat uyuması obezite ile mücadelede büyük önem taşıyor.

Hayat tarzınızla çocuklara örnek olun

Her geçen gün artan çocukluk çağı obezitesine karşı çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmaya çalışırken, kendi hayat tarzımız ve seçimlerimizle onlara örnek olacağımızı unutmayın.