Uşak Haber Ajansı

Uzmanlar Anne Babaları Uyarıyor! Kızıl Salgını Yaz Aylarının Yaklaşmasıyla Birlikte Çok Fazla Artmaya Başladı

YAŞAM

Bahar aylarında çok sık görülen kızıl salgını hakkında uzmanlar anne ve babalara önemli uyarılarda bulunuyor. Kızıl Salgını Yaz Aylarının Yaklaşmasıyla Birlikte Çok Fazla Artmaya Başladı

Çocuklarda sık görülmeye başlanan bu salgın için uzmanlar uyarıda bulunmaya başladı. Bu salgından korunma yöntemleri de merak edilmeye başlandı. Vatandaşlar çocuklarının kötü bir hastalığa yakalanmaması için elinden geleni yapsa da dışarıdaki olumsuz durumlar çocukları etkileyebiliyor.

Kızıl Salgını Nedir.?

Kızıl salgını, kızıl olarak da bilinen bir enfeksiyon hastalığı olan skarlatina'nın yaygın bir şekilde görüldüğü bir salgın dönemini ifade eder. Skarlatina, Streptococcus pyogenes adı verilen bakterinin neden olduğu bir enfeksiyondur. Bu bakteri genellikle boğaz enfeksiyonlarına ve streptokokal farenjit denilen bir boğaz enfeksiyonuna neden olur.

Kızıl salgınları, enfekte bir kişiden yayılan damlacıklar aracılığıyla bulaşır. Öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında çıkan damlacıklar yoluyla havada asılı kalabilir ve başka kişilere bulaşabilir. Ayrıca, enfekte kişilerin ağız, burun veya boğaz sıvılarıyla doğrudan temas etmek de enfeksiyonun yayılmasına yol açabilir.

Kızıl salgını, ateş, boğaz ağrısı, kırmızı ve şişmiş bademcikler, dilde beyaz bir kaplama, kızıl bir döküntü, kaşıntı, baş ağrısı ve genel olarak halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Döküntü, genellikle boyun, göğüs, dirsek içleri, kasıklar ve diz arkalarında başlar ve vücuda yayılır. Bu döküntü, çilek gibi görünen küçük kırmızı lekeler veya kabarcıklar şeklinde olabilir.

Kızıl salgınlarının kontrol altına alınması genellikle antibiyotik tedavisiyle gerçekleştirilir. Antibiyotikler, enfeksiyonu tedavi ederken enfeksiyonun yayılmasını da önler. Ayrıca, bulaş riskini azaltmak için enfekte kişilerin hijyen önlemlerine uygun şekilde öksürmesini ve hapşırmasını sağlamak önemlidir.

Kızıl salgınları, etkili tedavi ve önleme yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Düzenli el hijyeni, enfekte kişilerle teması sınırlama ve aşılar gibi önlemler, kızıl salgınlarının yayılmasını önlemek için önemlidir. Aşılar, kızılın neden olduğu streptokokal enfeksiyonlara karşı koruma sağlar ve salgınların önlenmesine yardımcı olur.

Kızıl Salgını Belirtileri Nelerdir?

Kızıl (skarlatina) salgını, özellikle çocuklarda görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Belirtileri şunları içerebilir:

1. Ateş: Kızıl salgını genellikle ani başlayan yüksek ateş ile karakterizedir. Vücut sıcaklığı 38°C'nin üzerine çıkabilir.

2. Boğaz ağrısı: Genellikle şiddetli bir boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü ile birlikte olabilir. Bademcikler şişebilir ve kırmızılaşabilir.

3. Kırmızı döküntü: En karakteristik belirti, döküntüdür. Genellikle boyun, göğüs, dirsek içleri, kasıklar ve diz arkalarında başlar ve vücuda yayılır. Döküntü, çilek gibi görünen küçük kırmızı lekeler veya kabarcıklar şeklinde olabilir. Ciltteki döküntü genellikle kaşınır.

4. Dilde beyaz kaplama: Dilin üst kısmında beyaz bir kaplama veya kabartı oluşabilir. Bu, dilin yüzeyinin kabarması ve papillaların (dildeki tüylü yapılar) büyümesi sonucu oluşur. Dil, "çilek dili" olarak adlandırılan kırmızı bir görünüm alabilir.

5. Baş ağrısı ve halsizlik: Kızıl salgınına bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları ve genel bir halsizlik hissi de ortaya çıkabilir.

6. Diğer belirtiler: Kızıl salgını bazen kusma, karın ağrısı, bulantı, boğazda beyaz veya sarı lekeler, lenf bezlerinde şişme, solunum güçlüğü, burun akıntısı gibi belirtilerle de ilişkilendirilebilir.

Kızıl salgını belirtileri genellikle enfeksiyonun başlangıcından 1 ila 7 gün sonra ortaya çıkar. Belirtiler genellikle enfeksiyonun yayılma döneminde daha şiddetlidir. Eğer kızıl salgınına bağlı olarak şüpheleniyorsanız, bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Doktor, doğru teşhis ve uygun tedavi için gerekli değerlendirmeleri yapacaktır.

Kızıl Salgını Nasıl Tedavi Edilir?

Kızıl (skarlatina) salgını tedavisi genellikle antibiyotiklerle yapılır. Tedavi amaçları şunları içerir:

1. Enfeksiyonun kontrol altına alınması: Kızıl salgınına neden olan Streptococcus pyogenes bakterisi, genellikle penisilin veya amoksisilin gibi beta-laktam antibiyotiklere duyarlıdır. Antibiyotikler enfeksiyonu tedavi ederken bakterinin yayılmasını da engeller. Tedavi sürecinde antibiyotikleri doktorunuzun önerdiği şekilde tamamlamanız önemlidir.

2. Semptomların yönetimi: Kızıl salgınına bağlı semptomların hafifletilmesi için bazı yöntemler uygulanabilir. Bunlar arasında ateş düşürücüler (parasetamol gibi) kullanma, boğaz ağrısını hafifletmek için gargara yapma veya ağrı kesiciler kullanma yer alabilir. Ancak, semptomları hafifletmek amacıyla kullanacağınız ilaçlar konusunda doktorunuza danışmanız önemlidir.

Tedavi sürecinde aşağıdaki önlemler de alınmalıdır:

• İstirahat: Kızıl salgını sırasında dinlenmek ve vücudun iyileşmesine fırsat vermek önemlidir. Çocuklar okula veya kreşe geri dönene kadar dinlenmeleri önemlidir.

• Hijyen: Enfekte bir kişiyle teması minimize etmek için el hijyenine özen gösterilmelidir. Eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı veya alkol bazlı el antiseptiği ile temizlenmelidir.

• Bulaş riskini azaltma: Enfekte kişilerin aynı tabak, bardak, çatal, havlu gibi eşyaları kullanmaması önemlidir. Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burun kapatılmalı, kağıt mendil kullanılmalı ve kullanılan mendiller hemen atılmalıdır.

Tedavi süreci boyunca doktorunuzun önerilerini takip etmek ve tedaviyi tamamlamak önemlidir. Ayrıca, belirtiler kötüleşirse veya yeni komplikasyonlar ortaya çıkarsa derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız gerekmektedir.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.