Uşak Haber - İşitme duyusunun tamamını ya da bir kısmını kaybetmiş ve işitme kaybının getirmiş olduğu iletişim problemlerinin oluşturduğu duruma işitme yetersizliği denilmektedir. Yetersizlik durumuna sahip bireyler anlatmak istediği durumu ya da konuyu ifade etmek için beden dilini kullanmak zorundadır.
İşitme bozuklukları, yetersizliği olan kişilerin sosyal ve duyusal becerilerini engellemektedir.
İşitme yetersizliği olan kişilerin yaşadığı sorunlar maddeler halinde incelemek gerekirse;
• Eğitim ve İstihdam Sorunları
• İletişim Sorunları
• Fiziksel Sorunlar
• Ebeveynlik ile İlgili Sorunlar
İşitme yetersizliği olan kişilerin toplumla bütünleşmesini sağlamak için eğitimin yeri oldukça önemlidir. İşitme yetersizliği olan kişilerde; organ kaybı ya da fiziksel sorun görünmediği için toplumumuzda en az dikkat çeken yetersizlik şeklidir.
İşitme yetersizliği olan kişiler kavram ve dil gelişimleri yetersizdir. İşitsel sorunlarından dolayı bilişsel gelişim sürecine olumsuz etki etmektedir. İşitme yetersizliği olan kişiler düşüncelerini ifade etmekte zorlandıkları için çevresi ile iletişim kurmakta zorlanırlar. Bu durum nedeniyle kendilerini kötü hissetmekte ve öz güvenleri gelişmemektedir.
İşitme yetersizliğine sahip kişiler, denge koordinasyon ve hareket olarak diğer insanlara göre farklıdır. Psikomotor bakımından işitme kanalı ve sinirlerdeki tahribat nedeniyle denge sorunu yaşamaktadır.
Fiziksel etkinliklerde yer almaması sonucu sosyal, ruhsal ve bedensel sorunlar yaşamaktadırlar. Kişilerin fiziksel sorunlarının başında; sosyal ortama girdiğinde evden ayrılma korkusu, fiziksel aktivite eksiklikleri ve yeteri kadar egzersiz yapamaması gelmektedir.
Filmlerdeki dilin işitme yetersizliği olan bireyler açısından anlaşılmasının zor olması, onların sinemaya gitmesine ve herkes gibi keyifli vakit geçirmesine engel olmaktadır. Altyazılı filmler ile bu sorunun çözüleceği düşünülse de, bunlar her zaman yeterli, anlaşılır veya güvenilir nitelikte değildir. Bu yüzden, işitme yetersizliği olan bireylerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri de, sinemaya gidememe durumudur.
Sesli dilin kullanıldığı eğitim sistemlerinde, işitme yetersizliği olan bireylerin öğretmenlerini ya da ders içerik videolarını anlayamaması, onların eğitim-öğretim sisteminde geride kalmalarına sebep olmaktadır.
İşitme yetersizliği olan bireylerin depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlarla karşılaşma riskleri, işitenlere oranla iki kat daha yüksektir. Bunun en büyük sebebinin izolasyon hissi olduğunu bilinmektedir. Bu sorunun çözümü ise ancak bir terapist ile konuşmak olunca, durum daha da içinden çıkılmaz hale gelir. Çünkü işitme yetersizliği olan bireylerle iletişime geçebilecek nitelikte bir doktor bulmak her zaman çok kolay olmayabilmektedir.
Normal gelişim gösteren bireylerin işitme yetersizliği olan bireyler hakkında bilmesi gereken önemli kısımlar; Konuşmaya başlamadan önce işitme engelli bireyi tanımaya çalışır, konuşmaları rahatlıkla anlayıp anlayamadığı test edilir, konuşurken göz hizasına gelecek şekilde ayakta durulması, işitme engelli bireyin karşısındaki kişiye baktığından emin olunmalı, konuşmaya başlandığı anda yüzün özellikle dudağın işitme engelli bireyin görebilecek bir konumda olmasına dikkat edilmeli, ağır işiten bireyler için mümkünse gürültüsüz ortamlarda konuşma tercih edilmeli.