,

Okuma Yazmayı Geç Öğrenme Disleksi Habercisi Olabilir

“Özel öğrenme güçlüğü” olarak adlandırılan disleksi, okul öncesi dönemde belirtiler vermesine rağmen en çok ilkokul döneminde belirgin hale geliyor. Akademik becerilerde yaşanan zorlukların süreklilik gösterdiğini belirten uzmanlar, çocuğun yaşıtlarına göre geç okuyup yazmasının disleksi belirtisi olabileceğine dikkat çekiyor.

YAŞAM 08.11.2017, 15:44 Uşak Haber Ajansı
Okuma Yazmayı Geç Öğrenme Disleksi Habercisi Olabilir

Uzmanlar,  disleksinin okuma bozukluğu ile giden Özgül Öğrenme Bozukluğu olduğunu söyledi.

Disleksi, okuma hızında sorun yaratıyor

Özgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB) teriminin zihinsel ve duyusal engellilik, ruhsal ve nörolojik sorunlar ya da psikososyal olumsuzluklar ile açıklanamayan bir grup ‘spesifik’ öğrenme bozukluğunu tanımlamak için kullanıldığını ifade eden uzmanlar, “Bu bozukluktaki öğrenme sorunları birçok alanda görülebilmekle birlikte akademik olarak temelde üç ana grup olarak özetlenebilir; okuma bozukluğu (disleksi), yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi), matematik bozukluğu (diskalkuli)” diye konuşuyor.

Disleksisi olan bireylerin sözcükleri doğru okuma, okuduğunu anlama ve okuma hızlarında problemler olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Okuma yazmayı öğrenmede yaşıtlarına göre gecikme görülür. Okurken yanlış ve yavaş okuma, harf, hece ve satır atlama sıktır. Okuduğunu anlamada güçlük çekerler” diyor.

Disleksinin genetik kökeni var

Disleksinin genetik ve çevresel etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığını belirten uzmanlar, “Genetik sebepleri araştıran birçok çalışma yapılmıştır ve birçok gen ile ilişkili bulunmuştur. Yapılan ikiz ve aile çalışmaları da genetik kökenli bir hastalık olduğunu destekler. Disleksisi olan bireylerin ailesinde Özgül Öğrenme Bozukluğu görülme sıklığı normal popülasyona göre 5-12 kat artmıştır. Beyin görüntüleme çalışmaları neticesinde beyinde normalden farklı yapısal özellikler bulunmuştur. Çevresel faktörlerden önemlileri erken doğum, düşük doğum ağırlığı, anne karnında nikotin maruziyeti, beslenme sorunları ve eğitim yetersizliği olarak tanımlanmıştır” ifadelerini kullanıyor.

Okul döneminde ortaya çıkıyor

Okul öncesi dönemde belirtiler veren disleksinin belirgin hale geldiği dönemin genellikle örgün eğitimin başladığı yıllar olan okul yılları olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Akademik becerilerde zorluklar süreklilik gösterir. Ülkemizde ilkokul 1’de okuma yazma öğrenimi sırasında yaşıtlarına göre okuması geciken bu çocuklar, sonraki yıllarda yavaş okuma, yanlış okuma ve okuduğunu anlamama gibi sorunlar yaşarlar. Disleksi nörogelişimsel bir bozukluk olan Özgül Öğrenme Bozukluğu’nun bir alt tipidir. Nörogelişimsel bozukluklar genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu gelişimin erken dönemlerinde ortaya çıkar ve genellikle yaşam boyu süren durumlardır. Yani bir çocuk sonradan disleksi olmaz ancak etkilenen akademik becerilere olan gereksinimler bireyin kısıtlı olan yeterliliğini aşana kadar belirgin hale gelmeyebilir. Yani belirtilerin belirginleşmesi her çocukta aynı dönemde olmaz.”

Beslenme bozukluğu dislekside etkili oluyor

Disleksiye sebep olan faktörler araştırılırken çevresel faktörlerin de beyinde yapısal ve işlevsel farklılıklara sebep olabileceğinin anlaşıldığını belirten uzmanlar, “Gelişimin erken dönemlerinde başlayan ve uzun süren ciddi beslenme yetersizlikleri beyin yapısında bu tarz değişikliklere yol açabilir. Bunun yanında vitamin ve mineral eksikliklerinin de öğrenme bozukluklarına yol açabileceği bilinmektedir. Beslenme bozuklukları öğrenme bozukluklarına yol açan çevresel faktörlerden biridir. Eğer bu özel durumları fark edilip gerekli ve yeterli destek sunulmaz ise farklı psikiyatrik hastalıklar görülebilir. Amerikan Psikiyatri Birliği 2013 yılında Disleksisi olan çocuk, ergen ve erişkinlerin özkıyım açısından risk  grubunda olduğunu belirtmiştir. Uyum sorunları sonrası düşük benlik algısı gelişebilir” uyarısında bulunuyor.

Çocuğun eğitim gereksiniminin disleksisinin şiddetine göre belirlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, “Genellikle normal sınıfta ya normal ya da kaynaştırma eğitimi alırlar. Bazı çocuklar bunun yanında ek özel eğitime ihtiyaç duyabilirler” diyor.

Sosyal becerilerde sorunlar yaşayabilirler

Disleksisi olan bireylerin sadece akademik alanda değil hayatın başka alanlarında da sorunlar yaşayabildiklerini ifade eden uzmanlar, “Bunlardan biri sosyal becerilerde yaşadıkları problemlerdir. Kendilerini uygun ifade etme konusunda sorun yaşayabilirler. Eğer uygun zamanda tanınmamış ve gerekli destek sunulmamış ise uzun yıllardır süren çaba ve akademik zorluklar sonucunda depresif, kaygılı ve benlik saygısı düşük bireyler olabilir. Kişiler arası ilişkilerde sorunlar görülmeye başlar. Disleksili bireylerin akademik hayat dışında yaşadığı sorunlar hakkında bilgi edinerek çocuğun yaptığı davranışları ve kısıtlılıklarına göre ona yaklaşılmalıdır. İhtiyaç duyduğu destek için gerekli imkanlar sunulmalıdır” diyor.

Uzmanlar ailelere düşen görevleri de şöyle sıralıyor; “Çocuğunun gelişimini yakından takip eden her aile farklılık gördüğünde bu durumu tanımlamak için uzmana başvurmalıdır. Çocuğa destek veren olumlu bir çevre ortamı hazırlanmalı. Uzman ile birlikte çocuğuna yaşadığı problemi uygun dille anlatıp,güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesini sağlanmalıdır. Destekleyici ve cesaret verici olmalı, olumlu ve güçlü yönlerini vurgulamalıdır. Öğretmenleriyle olan iletişim güçlü tutulmalıdır. En önemlisi çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamamalıdır.”

Dislekside zeka problemi yok

Toplumda disleksisi olan bireylerin zeka problemi olduğuna dair yanlış bir kanı olduğunu ifade eden uzmanlar, “Buna en önemli kanıt disleksili olduğu bilinen Einstein,  Leonardo da Vinci, Rodin, Churcill ve Cher gibi bilim adamları ve sanatçılardır. Bu bireylerde zeka tamamen normal veya üstün olabilir. Buradaki problem beyindeki öğrenme bölgelerindeki sorunlar sonucunda ortaya çıkan öğrenme sorunudur. Zeka problemi olduğuna dair önyargının kırılması için sadece ailelerin değil tüm toplumun bilinçlenmesi, bu konuda çalışan eğitimci ve sağlık çalışanlarının toplumun bilinçlenmesini sağlamak için ellerinden geleni yapması önemlidir ” ifadelerini kullanıyor.

Öğretmenlere de bu konuda görevler düştüğünü hatırlatan uzmanlar, “Çocuğun okuma seviyesini tespit ettikten sonra tümden gelim yöntemini kullanmaları faydalıdır. Sık sık tekrarlama yapmaları, sabırlı ve olumlu tutum içinde olmaları, güdüleyici ve teşvik edici olmaları süreci olumlu etkiler. Bu çocukların dikkati çabuk dağıldığından kısa çalışmalar daha etkilidir. Dikkati arttırıcı etkinlikler ve hafıza oyunları da destekleyici olarak kullanılabilir” tavsiyesinde bulunuyor.

Eğitim uzman kişiler tarafından verilmelidir

“Disleksi ve tüm öğrenme güçlüklerinin tedavisi eğitimdir” diyen uzmanlar;  “Bu eğitim okulda verilenden farklıdır çocuk normal bir okulda eğitime devam ederken yanı sıra bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır. Eğitim bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından verilmelidir. Öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak eşlik eden psikiyatrik bir hastalık (kaygı bozukluğu, depresyon vs.) varsa onların tedavisi önemlidir. Dikkat eksikliği eşlik eden bireylerde dikkati artıracak ilaçlar kullanılabilir. Disleksinin şiddetine göre sunulan eğitim desteğinin süresi ve yoğunluğu değişir. Hafif düzeydeki olgularda kısa süreli eğitim desteği bile yeterliyken; ağır vakalarda destek sürmesine rağmen akademik zorluklar devam edebilir” diye ifade ediyor.

banner162
Yorumlar (0)
banner126
banner195
14
parçalı bulutlu
Namaz Vakti 01 Aralık 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 14 29
4. Eyüpspor 14 23
5. Beşiktaş 12 21
6. Göztepe 13 21
7. Başakşehir 13 19
8. Rizespor 13 19
9. Sivasspor 14 18
10. Konyaspor 14 18
11. Antalyaspor 13 17
12. Trabzonspor 13 15
13. Gaziantep FK 12 15
14. Kasımpasa 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 12 7
19. A.Demirspor 13 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 14 29
2. Bandırmaspor 14 28
3. Karagümrük 14 27
4. Erzurumspor 14 25
5. Igdir FK 14 22
6. Boluspor 13 21
7. Keçiörengücü 14 21
8. İstanbulspor 14 20
9. Ankaragücü 14 20
10. Ahlatçı Çorum FK 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 14 17
18. Sakaryaspor 13 14
19. Adanaspor 14 8
20. Yeni Malatyaspor 14 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 13 34
2. Arsenal 13 25
3. Chelsea 13 25
4. Brighton 13 23
5. M.City 13 23
6. Nottingham Forest 13 22
7. Tottenham 13 20
8. Brentford 13 20
9. M. United 13 19
10. Fulham 13 19
11. Newcastle 13 19
12. Aston Villa 13 19
13. Bournemouth 13 18
14. West Ham United 13 15
15. Everton 13 11
16. Leicester City 13 10
17. Crystal Palace 13 9
18. Wolves 13 9
19. Ipswich Town 13 9
20. Southampton 13 5
Takımlar O P
1. Barcelona 15 34
2. Real Madrid 14 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Athletic Bilbao 15 26
5. Villarreal 14 26
6. Mallorca 15 24
7. Girona 15 22
8. Osasuna 14 22
9. Real Betis 14 20
10. Real Sociedad 14 18
11. Celta Vigo 15 18
12. Sevilla 14 18
13. Rayo Vallecano 14 16
14. Las Palmas 15 15
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 15 9
sanalbasin.com üyesidir
>