Uşak Haber Ajansı

Bu 8 Altın Kural Sağlıklı Bir Kalp İçin

SAĞLIK

Günümüzde neredeyse yüzde 30 olan kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerin önüne geçmek için uzmanlar 8 altın kuralı açıklıyor.

Yeryüzünde bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık yarısı kalp ve damar hastalıkları nedeniyle olduğunu vurgulayan uzmanlar, meydana gelen ölümlerin büyük çoğunluğunun kalp krizi ve inmeye bağlı olduğunu söylüyor. Uzmanlar “Hızlı, kentsel yaşam koşulları ile bunun getirdiği stres ve kötü beslenme alışkanlığı, obezite ve şeker hastalığının ayrıca sigara kullanımının yaygınlaşması, kalp ve damar sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor” diyerek sağlıklı bir kalp için gereken 8 altın kuralı şu şekilde açıklıyor.
Beslenmeye Dikkat Edin
Doğru beslenmek, diyet yapmak anlamına gelmiyor çünkü diyet demek, yeme alışkanlıklarında geçici değişiklikler yapmak demektir. Doymuş yağdan fakir; lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin bir diyet, kalp damar hastalıkları üzerine olumlu etki yapıyor. Omega 3 yağ asitleri içeren besinler de kanda pıhtı oluşumunu azaltıp damar sertleşmesini engelliyor. Ayrıca, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm oranında azalma görüldüğü belirtiliyor. Trans yağlardan uzak durulmalı, mümkünse işlenmiş gıdalar hiç tüketilmemeli. Günlük tuz miktarı 5 gramın altında tutulmalıdır.
Fazla Kilolarınızdan Kurtulun
Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. İdeal kilonuzu mutlaka korumalı, fazla kilo almamalısınız, gerekirse bunun için egzersiz yapmalısınız.
Egzersiz Yapın
Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkanlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Asansör yerine merdiven kullanılmalı, yakın yerlere araba ile gitmek yerine yürüyüş tercih edilmelidir. Kalp sağlığınız için haftanın 3 günü en az 30 dakika egzersiz yapmaya özen gösterin. Unutulmamalıdır ki, fiziksel egzersizin yararlı olanı düzenli şekilde yapılanıdır.
Stresten Uzak Durun
Artık stressiz bir yaşam bulamayacağımız için stresle nasıl idare edeceğimizi iyi bilmemiz gerek. Stres, öfke ve depresyon kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırıyor. Bu durumda stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri irdeleyin. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzman yardımı alabilirsiniz. Bazı rahatlama teknikleri ve psikoterapi huzursuzluğu ve stresi azaltarak kalp sağlığını korumada yardımcı olmaktadır. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir.
Sigarayı Bırakın
Günümüzde sigara önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır. Kalp krizi geçiren kişilerin sigara içmeleri de tekrar kriz geçirme riskini artıyor. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak da riski artırıyor. Bu nedenle kalp sağlığınız için sigarayı kesinlikle bırakılmalıdır.
Kan Şekerinizi Kontrol Altına Alın
İyi kontrol altında alınmayan kan şekeri hastalığı kalp damar sağlığı için risk faktör olarak sayılabilir. Amerikan Diyabet Derneği kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 120 mg/dl ve glukoz hemoglobinin yüzde 7'nin altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kan şekerinizi kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen gösterin, ideal kilonuza ulaşın, ve haftada en az 2 gün 30’ar dakika düzenli egzersiz yapın.
Tansiyonunuzu Kontrol Altına Alın
Kalp damar hastalıklarının diğer risk faktörlerinden biri de hipertansiyon. Tansiyon kontrollerinizi düzenli olarak yapmayı unutmamalısınız. Hipertansiyon sorununuz varsa ve genç, orta yaşlı veya şeker hasta iseniz hedef kan basıncınızın 130/85 mmHg’nin altında, ileri yasta iseniz 140/90 mmHg altında olmasına dikkat edin. Bunun için ideal kilonuza ulaşın, tuz alımını 5 gram ile sınırlandırın, fiziksel aktivitenizi artırın ve sigara içmeyin
Kalp Kontrollerinizi Yaptırmayı İhmal Etmeyin

Kalp damar hastalıkların bazıları hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.