Uşak Haber Ajansı

Uşak’lı Disleksi Hastası Şaban Öztürk’ün İnanılmaz Başarısı

GENEL

Özel bir kurumda halkla ilişkiler müdürü olarak çalışan çocukken yaşadığı zorlukları anlatan disleksi hastası olan Şaban Öztürk, “Benim gibi ve buraya gelemeyecek bir çok çocuk var. Onlar için de şuanda mücadelemi veriyorum” dedi.

Uşak’ta özel bir öğrenim okulunda halkla ilişkiler müdürlüğü yapan Şaban Öztürk (40), disleksinin bir hastalık değil de farklılık olduğunu belirten Şaban Öztürk, “Ben konuşmaya 5 yaşında başlamışım. Okuma - yazmaya da ikinci sınıfın sonlarında geçtim. Yalnız 3 ve 4.sınıfa geldiğimde, okumada sınıf birincisiyken her yazılıdan sonra hocam kafamda cetvel kırardı. Bunun nedeni de beynimin birçok harfi karıştırıyor olması. Bu disleksinin insanlarda getirdiği farklılık ama bu bir zeka sorunu olmadığı için okumamda bir sıkıntım yoktu, yazamadığım için de sürekli hocam tarafından ciddi anlamda okuldan soğutulduğumu söyleyebilirim” dedi.

Şaban Öztürk, “ Geri zekalı muamelesi gördüm”

Okulda öğretmenlerinin baskısıyla okuldan soğutulmanın ilk okulda kalmadığını ve orta okulda da tepkilerin aynı şekilde devam ettiğini belirten Şaban Öztürk, “Maalesef yedi zayıfla ortaokulu bitirdim ve 13 yaşıma kadar ciddi anlamda geri zekalı muamelesi gördüm ve ciddi anlamda travmalar yaşatıldı. Bu sürecin sonunda kimse size müsaade etmiyor. Yani eğitimde Türkçe ve Matematiğiniz zayıfsa sistem size geri zekalı olduğunuzu söylüyor. Sonrasında da ben okul hayatımı sonlandırmak zorunda kaldım, sistem beni dışarıya itti. Fabrika işçiliğim başladı. Fabrika işçiliği yaklaşık 6 yıl kadar sürdü ama fabrikada çalışırken de hep “Ben okumalıydım” dedim. Bir şekilde liseyi açık öğretimden normal şekilde bitirdim. Fabrikadan sonra askere gitmek zorunda kaldım, askerlikten sonra yine bazı kurumlarda çalışmak mecburiyetim vardı çünkü bir üniversite bitirememiştim” ifadelerini kullandı.

27 yaşında disleksi olduğunu öğrendi 30 yaşında üniversiteye başladı

27 yaşında çalıştığı özel bir kurumda tesadüfen bir kitapta disleksi olduğunu öğrenen Şaban Öztürk, “Anladım ki ben aslında geri zekalı değilmişim. 27 yaşımda disleksi olduğumu öğrenmem de beni hayatta ciddi anlamda geciktirdi. Sonrasında da bir süreç başladı. 30 yaşımda üniversiteye başladım. Üniversiteye başladıktan sonra bir başka kurumda halkla ilişkiler müdürlüğüne kadar ulaştım. Yaklaşık 10 yıldır da halkla ilişkiler müdürlüğü yapıyorum. Yaklaşık 7 yıldır da disleksiyi herkese anlatmaya çalışıyorum. Çünkü disleksi bir zeka sorunu değildir, disleksi olan insanlar geri zekalı değildir hatta bir çoğu üstün zekalıdır ama disleksiyi erken yaşlarda yakalanamadığı zaman çocuklar maalesef çok kötü duruma itilebiliyorlar, çocuklara ciddi travmalar yaşatabiliyor ki bunlardan bir örnek de benim. Orta sona kadar ciddi anlamda travmalar yaşadım. Kendinizi, zeka kapasitenizi biliyorsunuz ama dersleriniz zayıf olduğu için bunu kimseye anlatamıyorsunuz. Anlatamadığınız için de artık bir süre sonra cidden “Gerçekten ben geri zekalı mıyım” diyorsunuz. İnsan bu kisveye giriyor. Ben tesadüflerle de olsa bir şekilde disleksinin ne olduğunu öğrendim, sonrasında kendimi geliştirmeyi başardım ve şuanda özel sektörde olsa çalışıyorum ama benim gibi ve buraya gelemeyecek bir çok çocuk var. Onlar için de şuanda mücadelemi veriyorum” dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.